Kapadokya'yı Keşfedin

Nevşehir'in en popüler mekanlarından Uçhisar ilçesi, ünlü kalesi ve kozmopolit tarihi sayesinde her yıl birçok yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Peki Uçhisar'da ne yapılır? Yemek olarak nerede ne yenir? Hepsinden önemlisi Uçhisar nedir? Sizler için tüm soruları tek bir yazıda cevaplıyoruz. Hepinize keyifli okumalar dileriz!

Nevşehir'in en ünlü ilçelerinden birisi olan Uçhisar, Bizans İmparatorluğu döneminden beri oldukça önemli bir yerleşim yeri olarak karşımıza çıkıyor. Uçhisar Kalesi ile ünlü olan bu ilçe, kale içerisindeki gizli yollar ve zirvesi ile birlikte oldukça harika bir macera yeri. Tarihi olarak ilk yapıldığı zamanlarda düşmanı gözlemek, saklanmak ve savunmak amacıyla inşa edilen bu tarihi kale; günümüzde ise oldukça popüler. 

İl merkezine sadece 5 kilometre mesafede bulunan Uçhisar, Kapadokya'nın zirvesinde bulunuyor. Diğer bir deyişle buradan tüm bölgeyi izlemeniz mümkün. 

Uçhisar ilçesinin ismi, yine bu ilçeyi ünlü yapan kalesinden geliyor. Zamanında Kapadokya sınırları içerisinde yaşayan halk, düşmanlardan korunmak amacıyla 3 farklı noktaya kale inşa etmiş. Ortada bulunan kaleye Ortahisar, bölgenin yönetim merkezindeki kaleye Başhisar, en uç noktada bulunan kaleye ise Uçhisar ismi verilmiş. Anlatılan diğer bir hikayede ise Burhanettin Beyliği ile Karamanoğulları Beyliği sınırlarının bu noktada kesişmeleri ile Uçhisar isminin verildiği söyleniyor.

Son olarak nüfus açısından oldukça sakin olan Uçhisar'da son yapılan sayıma göre 3844 kişi yaşıyor ve bu sayı son 10 yıldır aynı. Ayrıca buradaki yerel halkın neredeyse tamamı geçimini turizm gelirinden sağlıyor. 

Uçhisar ilçesi, Nevşehir merkezinin 6 kilometre solunda; Ürgüp'ün 12 kilometre sağında ve Avanos'un 10 kilometre altında bulunuyor. Eski ticaret yolu olan İpekyolu üzerinde bulunan bu tarihi belde, dev kayaların üzerinde, peribacaları ile beraber karşımıza çıkıyor. İlçeyi oyma evler, şarap üretim yerleri ve tarihi tandır evleri ile tanıyabilirsiniz.

Uçhisar, yazımızın başından beri belirttiğimiz üzere çok önemli bir ticaret yolunun üzerinde bulunmak ile birlikte, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Hal böyle olunca Uçhisar'da birçok gezilecek tarihi ve turistik mekana rastlamak da tesadüf değil. Kaleler, vadiler, parklar, kültür ve sanat merkezleri... Hepsini yazımızda bulabilirsiniz.

Uçhisar ilçesinin zirvesinde bulunan, ulaşması oldukça meşakkatli olsa da kesinlikle buna değecek bir yapı: Uçhisar Kalesi. Uçhisar'a adını verdiği tahmin edilen bu görkemli yapı, ayrıca bu beldenin ünlü olma sebebi olarak da biliniyor. Gelin, Kapadokya'nın en yüksek ve en rüzgarlı yeri olan bulutların içindeki kaleyi yakından inceleyelim. 

Birçok kattan oluşan ve gökdeleni andıran kale, iki tane 100 metrelik peribacasının arasında olması sebebiyle oldukça heybetli bir görünüme sahip. Her katında evler bulunan kale için eski dönem mimarisini gayet iyi yansıtıyor diyebiliriz. Ayrıca bu peribacalarından büyük olanı "Ağanın Kalesi", küçük olanı ise "Çavuşun Kalesi" olarak isimlendirilmiş. 

Kale, yalnızca harika manzaralara değil sonsuz bir tarihe de ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 1000 sene boyunca insanlara yuva olan kale, 1950'lere kadar hâlâ aktif olarak kullanılmaktaydı. Ayrıca kale içerisinde medeniyetin izlerinden su sarnıçları, fırınlar hatta mezarlar bile görmek mümkün. Uçhisar ilçesine yalnızca kaleyi görmek için bile gidebilirsiniz. Hakkını vererek gezmek isteyen ziyaretçilerin birkaç saatlik zaman ayırmasını öneriyoruz.

Uçhisar'da bulunan en büyük ikinci kale unvanına sahip Tığraz Kalesi ise yer altı sığınakları ile meşhur. Kale içindeki sığınaklardan yola çıkarak Güvercinlik Vadisi'ne kadar gidebilirsiniz. Yamaç üzerine kurulan kale, tam 7 katlı görkemli bir yapı olarak inşa edilmiş. Kale içerisinde ise mahzenler, sığınaklar ve tüneller sıklıkla karşımıza çıkıyor. Yamaç üzerinde olduğu için mutlaka gezip görmenizi öneriyoruz. Eminiz ki Tığraz Kalesi sizi de kendine hayran bırakacak.

Kuran Kalesi, İslam dininde bulunan inanışlar sayesinde oluşmuş ve oldukça esrarengiz bir yapı. Müslümanlara göre kuran sayfalarını, duaları veya Arapça yazılmış yazıları yırtmak; yakmak günah kabul edildiği için çok eski zamanlarda peribacaları içerisinde biriktirme yöntemi kullanılmış. Her ne kadar nedeni bilinmese de zamanla bacanın içindeki dualar ve yazılar kaybolmuştur. Buna rağmen gidip Kuran Kalesi'ni görebilir, yerel halktan ilgili öyküleri dinleyebilirsiniz.

Göreme nasıl vadileri ile ünlüyse, Uçhisar'da da birçok popüler kale mevcut. Karakale de bunlardan bir diğeri. İsmini siyah renginden alan kale, 1945 yılına kadar dayansa da daha sonra civardaki köylüler tarafından epey hasar almıştır. Öyle ki köylüler kale içerisinden taşları sökerek birçok duvarı yıkmış, haç işareti bulunan mezarlıkları dağıtmıştır. Günümüzde sadece güney duvarı ve diğer duvarların molozları bulunan Karakale tüm bu vandallığa karşı hala görkemi ile ayakta durmaktadır. Ayrıca ilginç şapka yapısı ile volkanik bir yapı olarak bilinmektedir.

Güvercinlik Vadisi, balonların üzerinde süzüldüğü Kapadokya denildiğinde akla ilk gelen yerlerden birisidir. Adını güvercinlerin hikayesinden alan bu vadi, her yıl birçok yerli yabancı farketmeksizin insanın ziyaretine geldiği harika bir yer. Gelen kişiler ise isterlerse kamp yapıyor, isterlerse harika manzarada yürüyüşe çıkıyor. 

Vadi, oldukça etkileyici bir tarihe de sahip. 9. yüzyılda vadi içerisinde başlayan güvercin yetiştiriciliği, üzüm için güvercin gübresinin çok faydalı olduğunu keşfettiğimizde farklı bir boyuta taşınmış. Güvercinlik Vadisi boyunca karşımıza çıkan oyma evler de aslında buradan geçimini sağlayan eski insanların bizlere bıraktığı birer anıt olarak günümüze gelmiş. Günümüzde de vadi içerisinde farklı türden güvercinlere rastlamanız mümkün. 

Vadiye ulaşım da gayet kolaydır. Tüm Kapadokya'yı tepeden izleyebileceğiniz vadiye ulaşmak için birkaç seçeneğiniz var. İlk olarak Ürgüp yolundan Uçhisar Kalesi'ne, oradan sağa dönerek de Güvercinlik Vadisi'ne ulaşabilirsiniz. İkinci yol ise Göreme ilçesinden, biraz dik yolu aşarak gelebilirsiniz. Fakat bu yol için az da olsa tırmanmanız gerekebilir. 4100 metrelik bu vadi yeterince yorucu olduğu için birinci yolu tercih etmeniz daha doğru olabilir.

Güvercinlik Vadisi'nin içine girdikten sonra ise sizleri çok farklı bir dünya bekliyor. Girer girmez karşınıza ören yerleri, anıt mezarları, kiliseleri ve yer altı şehirleri çıkması gayet normal kabul ediliyor. Tabii ki hemen her noktasında karşılaşacak olduğunuz peri bacaları ise bu vadiyi gerçekten özel bir doğa harikası haline getiriyor. Ayrıca vadi içerisindeki güzellikler bunlarla da bitmiyor. Vadi içinde bir de 15 metre yüksekliğinde şelale bulunuyor. Buraya gelen birçok ziyaretçinin göz ardı ettiği veya bilmediği bu şelaleyi kaçırmanızı hiç önermiyoruz. 

Son olarak ise vadi içerisinde içme suyunun bulunmadığını söylemeden geçmeyelim. Yanınızda mutlaka su getirmeniz gerekiyor, aksi takdirde vadi içinde zor anlar yaşayabilirsiniz. Ayrıca buraya bahar aylarında gelerek hem ılıman iklimin tadını çıkarabilir hem de doğanın uyanışını izleyebilirsiniz. Güvercinlik Vadisi, kesinlikle gitmenizi tavsiye ettiğimiz bir Uçhisar bölgesi.

Kapadokya Kültür Merkezi

Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi, 1954 yılında otel olarak faaliyet gösterse de 2002 yılında köklü bir restorasyon çalışması ile müzeye çevrilmiştir. Kültür merkezi içerisinde şunları inceleyebilirsiniz:

• Kız isteme geleneği

• Pekmez yapımı

• Halı ve kilim dokumacılığı

• Kumaş baskı teknikleri

• Kına gecesi merasimi

• Gelin odası

• Köy odası

Özellikle yabancı turistlerin ilgi gösterdiği Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi'nde Nevşehir ilinin tarihine ufak bir gezinti yapabilirsiniz. Konum olarak ise Ortahisar'a yakın bulunmaktadır.

Yine Uçhisar'a yakın mesafede bulunan bu park, bizlere sunduğu görsel şölen ile Unesco Dünya Mirasları Listesine girerek kendini kanıtlamıştır. 7 ve 13. yüzyıllar içerisinde Bizans İmparatorluğu'na ev sahipliği yapan bölge daha sonra müslümanların eline geçmiştir. Bu nedenle her kültürden birkaç parçayı bünyesinde bulunduran bölge, peribacalarının en sık ve en iyi görüldüğü yer olarak dikkat çekiyor. Son olarak yazın serin, kışın ise sıcak esen rüzgarların ile dört mevsim ziyaret etmeye uygun bir park olduğunu söyleyebiliriz.

Peribacaları Deresi olarak da bilinen Cevizli, tıpkı Güvercinlik Vadisi gibi bir trekking alanı. Bizlere plazaları çağrıştıran katlı peribacaları, minik hediyelik eşya dükkanları ve etrafta yeni yeni açılan kafeleri ile Cevizli'ye uğramanızı öneriyoruz. Ayrıca burada gezerken Şapkalı Kale ve Kekliğin Kalesi gibi önemli tarihi yerleri de görebilirsiniz.

Sadece tek bir bölgesinde bile saymakla bitmeyecek güzellik bulunan Kapadokya'yı bir günde gezip bitirmek olmaz. Bu nedenle uzun Kapadokya tatilleri için en iyi Uçhisar otelleri listesine de yazımızda yer veriyoruz. İşte bizim memnun kaldığımız oteller listesi!

Kapadokya'daki o tarihi ruhu otelde bile hissetmek istiyorsanız Argos in Cappadocia kesinlikle size göre. Bölgenin en ünlü oteli olan Argos in Cappadocia, Dünya çapında da en iyi 30 otelden birisi olarak kabul ediliyor. Yamaç üzerine yapılan otelde, katlar arasında tüneller bulunuyor. Ayrıca otel doğrudan Erciyes Dağı'na bakıyor.

Taşkonaklar Butik Otel, tasarımına epey düşünülmüş ve belki de konsept olarak en iyi otellerden yalnızca birisi. Terkedilen tarihi taş evlerin ve mağaraların yeniden dizayn edilmesi yöntemiyle oluşturulan Taşkonaklar Butik Otel, size daha önce hiç yaşamamış olduğunuz bir deneyim yaşatabilir. Otel kurulurken, kesinlikle asıl mimariye sadık kalınması da bunun en büyük nedenlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.

Takaev Cave Hotel & Misafir Evi, ufak ama gayet yeterli bir Kapadokya otelidir. Tek seferde maksimum 25 kişiye hizmet verebilen otelin en iyi yanı ise Güvercinlik Vadisi manzaralı olması. Sabah uyandığınızda bir kartpostala bakıyor gibi hissetmek istiyorsanız, Takaev Cave Hotel & Misafir Evi kesinlikle size önerimiz.

Museum Hotel, tıpkı adından da anlaşılacağı üzere Kapadokya müzesi kıvamında bir otel. Tıpkı rakip otellerinde olduğu gibi muazzam bir Uçhisar manzarası sunan Museum Hotel, oldukça lezzetli yemekleri ile de ön plana çıkıyor. Siz de burayı tercih ederek tatlı şömine sesi eşliğinde şarap şelalesinden şarabınızı alıp, manzarayı izleyebilirsiniz.

Uçhisar'ı bu kadar gezdikten sonra acıkmamak mümkün değil tabii ki de! Üstelik buraya özgü yemekler oldukça iştah açıcı. İşte Uçhisar'a özgü ve mutlaka denemeniz gereken yemekler.

Avanos çömleklerinin içerisinde hazırlanan, sebzeler ile birlikte pişen testi kebabı yemeniz gereken ilk lezzet. Ağır ağır pişerken maksimum lezzetine ulaşan et yemeği, yumuşaklığı ve sunumu ile ön plana çıksa da lezzetine denecek söz yok. Eminiz ki kebap suyuna ekmek banmadan duramayacaksınız. Eğer ülkenin başka konularında yiyip sevmediyseniz, Uçhisar'da bir şans vermenizi tavsiye ediyoruz.

Anadolu'nun birçok yerine meyve ve etler ile hazırlanan yemekleri görmeniz mümkün. Kayısı yahnisi de bu yemek türünün bir örneği. Genellikle pekmez ile tatlandırılarak hazırlanan bu yemek türünde, kuzu eti ve kuru kayısı kullanılıyor. Mevsimine göre sarı kuru erik de tercih ediliyor tabii ki.

Nevşehir mutfağının bir diğer lezzeti ise gendirmedir. Keşkek olarak da bilinen bu yemeğin diğer yörelerden farkı ise ezilmiş buğday kullanılması.

İnce bulgur türü olan düğüden yapılan bu çorbada, düğüye ek olarak salça; tereyağı ve su kullanılıyor. Yapılması kolay ve lezzetli bu çorba türünü de Uçhisar'da tadabilirsiniz.

Bir diğer Nevşehir yahnisi olan Nohutlu Yahni, çömlek veya tandırda yapılıyor. Bir gün önceden su içerisinde bekletilen nohutlar, yağda kavurulmuş koyun eti ve soğan ile birleştiriliyor. En sonunda ise binbir emekle hazırlanmış harika bir lezzet ortaya çıkıyor.

Aslen Osmanlı mutfağına dayanan ayva dolması, yine meyve ve et birleşimi ile oluşan bir Anadolu yemeğidir. Baharat ve kıymanın, ayva içerisine doldurulması ile hazırlanan ayva dolması gerçekten güzel bir lezzete sahip.

Sadece Nevşehir'de yiyebileceğiniz bir diğer yemek türü ise zerdeli pilavdır. Kuru meyvelerden gelen tatlı hissi ile özel bir pilav olmasının yanı sıra, iki katlı sunumu ile de dikkat çekiyor. Zerdeli pilavın üstünde nohutlu pilav olurken, altında ise üzümlü zerde pilavı bulunuyor.

Nevşehir Mantısı, Kayseri'de hazırlanan mantıdan çok daha fazla emek isteyen bir yemek türü. Fırında pişmesi ve ekmek hamuru ile üretilmesi ile diğer mantılardan ayrılan bu yemek, yine farklı olarak ufak porsiyonlarda değil de tek bir sarma şeklinde sunuluyor.

Zerde, biraz aşureyi çağrıştırıyor olsa da aşureden daha pratik bir tatlıdır. Safrandan gelen sarı rengi ile kendini belli ederken, yoğun karanfil tadı ve kokusu ile de lezzetine kavuşuyor. Genelde tadanlar aşureyi daha çok sevse de deneyip karar vermeniz çok daha mantıklı olacaktır. Umarız ki Uçhisar yemeklerini beğenir ve sevdikleriniz ile birlikte güzel bir tatil geçirirsiniz.